Konka Nedir?
Konkalar (turbinate) her iki burun pasajında alt, orta ve üst olmak üzere altı adet olarak bulunurlar. Kemik yapının üzerinde damardan oldukça zengin ve erektil özelliği olan vasküler (damarsal) dokular ve onun da üzerinde tüm nazal kaviteyi örten mukoza vardır. Belirli aralıklarla ki yaklaşık 3-5 saatlik periyodlardır, sağ taraf şişer sonra sağ taraf küçülür ve sol taraf şişer. Buna nazal döngü (siklus) denir. Bu normal bir durumdur. Burundan geçen havanın nemlendirilmesi, ayrıca partiküllere karşı bir bariyer ve solunan havanın sinüslere dağıtılması gibi işlevleri vardır. Büyük olmaları da, çok küçük olmaları da konforlu nefes alımına engel oluşturur.
Konkalar Neden Büyür?
Konkalar sıklıkla, alerjik nedenlere (polen, mite, kedi,köpek), hormonal faktörlere (örneğin gebelik sırasında), rinosinüzit ve üst solunum yolu hastalıklarına neden olan viral nedenlere, hava kirliliği gibi çevresel faktörlere bağlı olarak şişerler ve büyürler.
Konka Hipertroifisi Neden Önemlidir?
Konkalar yukarıda bahsedilen nedenlere bağlı olarak büyüdükleri zaman, burun pasajını kapatırlar. Sıklıkla alt konkalar sorunun nedenidir. Bazen orta konkaların da içi hava veya iltihap ile dolu olur ve bunlara da müdahale gerekebilir.
Konkalar şişerek burun pasajını kapattıkları zaman, solunum güçlüğü yaratırlar. Hastanın burnu tıkanır ve rahat nefes alamaz. Günlük aktivitelerinde çabuk yorulur. Ancak en fazla sıkıntıyı geceleri uykuda hissederler. Yatma esnasında venöz göllenme dediğimiz kan miktarındaki artma nedeniyle, konkalar daha da şişer ve horlamanın şiddetinde artma, uykuda solunum durmalarına neden olur.
Geceleri iyi uyuyamayan ve kaliteli bir şekilde uykusunu alamayan bir kişi sabah yorgun ve dinlenememiş olarak uyanır. Gece solunum sorunu yaşayan kişilerde tansiyon, kalp rahatsızlıkları daha faza görülür. Bu nedenle konka (turbinate) hipertrofisi önemli ve ertelenmemesi gereken bir sağlık sorunudur.
Konka Hipertrofisi (Burun Eti) Tedavisi
Tedavi nedene yönelik olarak yapılır. Öncelikle konkaları büyüten nedeni bulmak için dikkatli bir şekilde hastadan öykü alınmalıdır. Yakın zamanlarda değişen alışkanlıkları, hekim tarafından dikkatlice sorgulanmalıdır.
Ayrıntılı ve mutlaka endoskopik nazal muayene yapılarak, konkaların büyüklükleri, burun pasajını ne seviyede kapattığı, konka hipertrofisine ilave olarak burun orta bölmesi eğriliği (septum deviasyonu) olup olmadığı, sinüs ağızları ve sinüs akış yollarına bakılarak rinosinüzit gibi enfeksiyon olup olmadığı dikkatlice değerlendirilmelidir.
Altta yatan bir neden varsa öncelikle bunlar tedavi edilmelidir. Tedavide sıklıkla kortizon içeren nazal spreyler kullanılır. Nedene bağlı olarak antibiyotik ve alerjik ilaçlar da tedaviye eklenebilir. Hastalar sıklıkla rahat nefes alabilmek için burunu hızlıca açan spreyler kullanmaktadır. Bu spreyler en fazla 5 gün kullanılması uygun olan ilaçlardır. Fazla ve gereksiz kullanımı işe yaramadığı gibi, burun etlerinin daha da fazla şişme durumu olan “rinitis medicamentosa” dediğimiz duruma neden olurlar.
Cerrahi Tedavi
İlaçlar ile yeterli düzelme sağlanamayan hastalara cerrahi müdahale gerekir. Konkalar damardan zengin bir yapıya sahip olduklarından dolayı olabilecek en atravmatik cerrahi işlem uygulanmalıdır. Tamamen alınması sorunu çözmez tam tersine boş burun (emty nose) dediğimiz başka bir soruna neden olur. Bu nedenle belirli bir sınırda küçültülmesi gerekir.
Konkalara günümüzde uygulanan en atravmatik cerrahi yöntem, konka radyofrekansı dediğimiz uygulamadır. Konka radyofrekansı ile etler kanamasız bir şekilde küçültülür. Hem lokal hem de genel anestezi altında yapılabilir. Ancak lokal anestezide konkaların arka bölümlerinin yeterli uyuşması sağlanamadığından ve tüm uyuşturmalara rağmen hastanın yine de ağrısı olabildiğinden dolayı bu yöntemi 10 yıldan fazladır genel anestezi altında uygulamaktayım. Genel anestezi ile hastanın hiç ağrısı olmaz ve aynı gün taburcu olabilir.
Diğer önemli bir ayrıntı da; konka radyofrekansını yine çok uzun zamandır endoskopik olarak yapmaktayım. Burun içi dar ve yaklaşık 7 cmlik derinliğe sahip bir organdır. O nedenle en arka bölümlerinin sağlıklı bir şekilde görülmesi zordur. Endoskoplar yardımıyla konkaların en arka bölümleri de görülerek burun pasajının tam olarak açılması sağlanır. Aksi takdirde ön taraflar küçülürken arka taraflar büyük kalır ve hasta yine nefes alamaz. Sonuç olarak endoskopik yapılan konka radyofrekansı başarısı daha yüksektir.